Image
B. G. | 12 Ocak 2023 Perşembe | blog yazıları

Argan, Bir Hayat Ağacı

Berberilerin evlerinde eksik olmayan Argan yağı yıllardır gerek yemeklerde (kavrulmuş olarak) gerekse saç ve yüz bakımı için kozmetik alanında kullanılır.

Bir Berberi olarak, çocukluğumdan beri Argan yağı tüketiyorum… 

Berberilerin evlerinde eksik olmayan Argan yağı yıllardır gerek yemeklerde (kavrulmuş olarak) gerekse saç ve yüz bakımı için kozmetik alanında kullanılır.

“Bir zeytin bir ekmekle yaşarım” İşte bu meşhur Türk deyimindeki gibi Berberiler de “bir Argan yağı bir bal bize yeter” derlerdi... Tabii bu eskiden, Argan yağı ünlü olmadan önceydi. O zamanlar Argan’ın yalnızca kavrulmuş bademinden çıkan yağı kullanılıyordu. (Kavrulmamış yöntemi daha keşfedilmediği için) Her kahvaltıda Argan yağı ve bal masamızda eksik olmazdı. Aynı yağı kavrulmuş da olsa akşamları yatmadan önce saçlarımıza, yıkanmış yüzümüze ve ellerimize sürerdik. Kavrulmuş yağ da olsa o zamanlar bu kullanımın bile faydasını görürdük.

Argan yağı bugün bile Berberiler tarafından çay gibi bal ile gelen misafirlere ikram edilir. Fas Berberi bölgesini (Marakeş’in güneyindeki bölge) ziyaret eden turistler de eminim bunu yaşamışlardır.

Argan Yağı nasıl yapılır

Her Berberi ailesinde Argan yağı yapan bir anne, anneanne ya da babaanne vardır. 

Geleneksel olarak her hasat mevsiminde (Mayıs ve Ağustos arası) komşu ve akraba kadınlar bir araya gelir ve tarlalarından Argan meyveleri toplamaya giderler. Toplama yöntemleri de oldukça zordur. Argan ağacı dikenli bir ağaç olduğu için, önce kadınlar kendiliğinden yere düşen meyveleri toplar sonra ağacı sallayarak ya da vurarak meyveleri düşürür. Argan ağacı yalnızca Fas'ta bulunur. Bu endemik ağaç çok eski bir türdür. Arap dünyasının botanikçileri, çalışmalarını onuncu yüzyıldan beri argan ağacına adamıştır. Argan ağacı; şemsiye şeklinde tıknaz bir siluete benzer.  Çok derin kökleri kuraklığa direnmesini sağlar ve bu kökler 30 cm derinliğe kadar ulaşabilir.

Argan meyvesini toplamada kullanılan bir yöntem daha var; o da keçiler...‘’Nasıl yani… keçi mi?’’ dediğinizi duyar gibiyim. Evet, keçilerin en bayıldığı bitkilerden biri Argan ağacının yaprakları ve meyveleri. Argan ağaçları bu bölgedeki keçilerin %84’ünün besin kaynağıdır. Keçiler, meyveleri yer ve ağzıyla kabuğunu soyup içindeki çekirdeği aşağı atar ya da meyveyi yutup dışkısı ile çekirdeği atar.

İşte o çekirdekleri de kadınlar toplar ve ayrıca işler. Bu meşakkatli işler kadınlar için hem iş olurdu (Argan çekirdeği toplama ve keçileri besleme) hem dışarda bir buluşma bahanesi… Molalarda naneli yeşil çay içerler, şarkı söylerlerdi… Toplama işleri bittikten sonra ise sıra ile bir evde toplanırlardı. Türkiye’de olan geleneksel altın günü gibi Argan günü olurdu diyebilirim hatta Argan’ın lakabı da “sıvı altın” olarak bilinir.

Fakat bu Argan günleri yalnızca keyif ve sohbet için değil çalışmak için yapılırdı. Kadınlar evin avlusunda toplanırlar sohbet ederek ve ara sıra berberice eski şarkıları söyleyerek Argan meyvesinin sert kabuğunu taşla kırarlar ve içindeki bademi çıkartırlar. Çekirdek çıkartma işi ise çok incelik gerektiren bir iştir çünkü o çekirdeğin (bir meyvede 2 ya da 3 tane bulunur genelde) zedelenmemesi gerekir yoksa çekirdekten kalitesiz yağ çıkar. Çünkü bademler kırıldığında okside olur ve bu durum yağın tadı ve kokusunu etkiler. Berberi kadınlar bu konuda uzmanlaşmıştır diyebilirim hatta artık bu işi gözleri kapalı yaparlar. Hasat miktarına göre kırma işleminin süresi değişiklik gösterir sonrasında kavurmalar başlar, kavrulmuş bademler el değirmen taşı ile ezilir ve katı bir macun ortaya çıkar. Bu macuna az az su ekleyerek ve saatlerce oyarak saf bir Argan yağı ortaya çıkarılır. Bu yağ, yemeklik olan kavrulmuş Argan yağıdır.

Berberi kültüründe bu işleri kadın yürütür ve yönetir. 10 yaşından itibaren kızlar yağ üretim sürecine katılırsa da bu sadece toplama kısmı içindir çünkü evlenene kadar kadının Argan'ı ezmesine ve yoğurmasına izin verilmez.

Berberi kızlar, annesinden çeyizinin bir parçası olan bir değirmen ve kırma taşı alır. Bir berberi kadın için Argan yağında gerçek bir "teknik uzman durumuna" geçişi işaret eden şey evliliktir.

İşte bu işlem bugüne kadar hala Berberi köylerinde devam ediyor. Her aile, yıllık yiyeceği yağı komşuları ve akrabalarıyla kendileri üretiyor.

Özellikle 80’li yılların sonuna doğru, Argan hakkında Fas’taki ve Avrupa’daki üniversite araştırmaları ilerledikçe Argan’ın mucizevi faydalarını keşfedildi. Hem besin maddesi hem de kozmetik ürünü olarak oldukça önemli etkileri olduğu öğrenilen Argan yağı zaman geçtikçe değerlendi.

Köylerde imece usulü ile üretim yapan kadınlar, bugün devlet destekli kooperatiflerin çatısı altında geleneksel yöntemlerle Argan yağı üretimi yapmaya başladı. Bu sayede ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınlar, bu işten gelir sağlamaya başladı.

Globalleşen dünyada hızla yayılan haber, bu değerli yağı değerlendirmek adına ünlü ve uluslararası markaları harekete geçirdi. Fas’a gelmeye başlayan büyük kozmetik markaları, bu bölgede kaynağa yakın fabrika kurup Argan yağ ve ürünlerini seri üretime geçmek istedi. 

Fakat bu duruma devlet tarafından bazı engeller ve kısıtlamalar konuldu. Argan ağacı meyvesinin satın alınması ve Argan yağının üretimi yabancı firmalara yasaklandı. 1999 yılında ise Argan ağaçlarının yetiştiği bölgeler UNESCO Dünya Mirası ilan edildi. 

Bugün yaklaşık 4500 emekçi kadın Argan yağı üretiminden günlük gelirini kazanmayı başarıyor. Bölgede yaklaşık olarak 150 tane kadın kooperatifi bulunuyor. 1995 yılında bu kooperatiflerin çalışmaları iyileştirildi ve bazı standartlar uygulanmaya başlandı. 

Bioti ise ürünlerini Fas’ta bulunan Attadamoun adlı kooperatiften alıyor. 45 kadının çalıştığı bu kooperatifte üretilen ürünlerin hepsi hem AB, (Agriculture Biologique: Organik Tarım sertifikası) hem Ecocert, hem de USDA Organic Sertifikasına (United States Department of Agriculture Organic - Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı Organik sertifikası) sahiptir. 




Yardım

Hesabım

İrtibatta Kalın

Bizi sosyal medyada takip edin ve tüm kampanyalardan anında haberdar olun!